ONKOLOJİ VE RADYOTERAPİ TERİMLER SÖZLÜĞÜ
            
            | pacemaker | düzenli kendiğinden uyarı veren kap veya bağırsağın özel sinir hücreleri | 
| paclitaxel (taxol) | (f, onk) paklitaksel, yeni kuşak G2M inhibitörü bir sitostatik ilaç | 
| paediatric cancers | kemiğin Paje hastalığı | 
| Paget disease of breast | (onk) memenin Paje hastalığı | 
| pain | ağrı, | 
| pain killer | (f) ağrı dindirici ilaç, | 
| pain management | ağrı tedavisi | 
| pair production | (rt) x veya gamma ışınlarının absorbsiyonu sırasında oluşan olay | 
| palatal cancer | sert/yumuşak damak kanseri | 
| palate | (anat) damak | 
| palatin glands | (anat) damakta bulunan minör tükürük bezleri | 
| palatin nerve | (anat) damak siniri | 
| palatoglossal muscle | (anat) palatoglossal kas | 
| palatopharyngeal muscle | (anat) palatofarinjiyal kas | 
| palladium-103 | (nt, rt) palladyum-103; bir radyoaktif madde | 
| palliation | palyasyon amacıyla yapılan bakım | 
| palliative therapy/treatment | (onk, rt) palyasyon tedavisi | 
| palmar-plantar dysesthesia | (onk) devamlı FU verildiği zaman el ve ayak tabanlarında görülen ağrılı renk değişikliği | 
| palpation | palpasyon; el ile muayene | 
| palpitation | palpitasyon; çarpıntı | 
| pamidronate | (f) pamidronat; bir osteoklast inhibitörü | 
| Pan American Health Organization | Tüm Amerika Sağlık Kuruluşu | 
| pan- | önek; bkz pancarditis | 
| panarteritis | panarterit; arter duvarının tamamını tutan iltihaplı hastalık | 
| panarteritis nodosa | panarteritis (periarteritis) nodoza | 
| panarthritis | panartrit; bütün eklemlerin veya bir eklemi oluşturan bütün yapıların iltihaplı hastalığı | 
| panasthenia | (rt) radyasyona bağlı gelişen pankardit | 
| panchromatic | pankromatik; bütün boyalarla boyanabilen | 
| Pancoast syndrome | (onk) Pancoast sendromu | 
| Pancoast tumour | (onk) Pancoast tümörü | 
| pancreas | (anat) pankreas | 
| pancreatectomy | (c) pankreatektomi; pankreasın cerrahi yolla çıkartılması | 
| pancreatic adenocarcinoma | (onk, pat) pankreatik adenokanser | 
| pancreatic cancer | pankreas kanseri | 
| pancreatic endocrine tumors | (onk) pankreasın endokrin tümörleri | 
| pancreatic insufficiency | pankreas yetersizliği | 
| pancreatic intraepithelial neoplasia | (onk, pat) pankreas kanserinin en erken (henüz epitel dışına çıkmamış) insitu hali | 
| pancreatic islet cell carcinoma | (onk, pat) pankreasın islet hücreli karsinomu | 
| pancreaticoduodenectomy | (c) panreas ve duodenumun cerrahi olarak çıkarılması | 
| pancreaticojejunostomy/pancreaticojejunal anastomosis | (c) cerrahi operasyonla pankreasın jejunuma ağızlaştırılması | 
| pancreatitis | pankreasın mikrobik veya diğer iltihapları | 
| pancytopenia, radiation-induced | (rt) radyasyon sonucu gelişen pansitopeni | 
| pandemic | genel, yaygın | 
| panel | panik hastalığı | 
| panendoscopy | endoskopik yolla yapılan muayene | 
| pansystolic | pansistolik | 
| pansystolic murmur | pansistolik üfürüm | 
| Papanicolaou (Pap) smear test | Paptest; serviks kanseri için önerilen tarama testi | 
| papilla | kabarcık, meme, mukoza kabarıklığı | 
| papillary | (onk, pat) papiller adenokarsinom, | 
| papillary carcinoma | (onk, pat) papiller karsinom, | 
| papillary cystadenoma lymphomatosum of salivary gland | (onk, pat) selim tükürük bezi tümörü, | 
| papillary meningioma | (onk, pat) papiller meninjiyoma, | 
| papillary muscle | (onk, pat) papiller böbrek kanseri, | 
| papillary thyroid cancer | (onk, pat) papiller tiroit kanseri | 
| papilledema | papilödem; beyin içi basıncının artışı sonunucu göz dibinde oluşan değişim | 
| papula | kabarcık | 
| para- | önek; yakın, ötesinde | 
| paraaortic lymph nodes | (anat) paraaortik lenf bezleri | 
| paracentesis | parasentez; vücut boşluklarına birikmiş sıvının boşaltılması | 
| paracervical tissues | (anat) paraservikal bölge dokuları | 
| paraclavicular lymph nodes | (anat) paraklaviküler lef bezleri | 
| paradoxic | paradoks; mantığa aykırı görünen fakat hakikatte doğru olabilen düşünce | 
| paraganglioma | (onk, pat) paragangliyom | 
| paralysed | paralize; felçli | 
| paralysis | parametre | 
| parameningeal rhabdomyosarcoma | (onk, pat) parameninjiyal rabdomiyosarkom | 
| parameningeal sites | (anat) meninks ve çevre doku alanları | 
| parametrium | (anat) parametriyum | 
| paranasal sinus cancer/tumors | paranasal sinüs kanser/tümörleri | 
| paranasal sinuses | (anat) paranazal sinüsler | 
| paraneoplastic syndromes | (onk) paraneoplastik sendromlar; kanserin olduğu yer dışında oluşturduğu uzak etkiler | 
| parapharyngeal lymph nodes | (anat) parafarinjiyal lenf bezleri | 
| parapharyngeal space | (anat) parafarinjiyal alan | 
| paraplegia | paraprotein | 
| parasagittal meningiomas | (onk) sagittal sinüs çevresi meninjiyomaları | 
| parasitic infections | parazit infeksiyonları | 
| parasternal approach | parasternal yaklaşım | 
| parasympathetic | parasempatik; otonom sinir sistemine ait | 
| parathyroid carcinoma/neoplasms | paratiroid kanseri/neoplazmaları | 
| parathyroid glands | (anat) paratiroid bezleri | 
| parathyroid hormone | paratiroid hormonu | 
| paraumblical veins | (anat) paraumblikal venler | 
| parenchyma | parenkima; özekdoku | 
| parent | anne veya baba, ebeveyn | 
| parenteral hyperalimentation | parenteral hiperalimentasyon | 
| parenteral nutrition | parenteral beslenme | 
| paresthesia | parestezi | 
| parietal | (anat) parietal; herhangi bir organın duvarlarına ait, | 
| parietal bone | (anat) kafatasının yan kemiği | 
| parietal lob | beynin yan lobu | 
| Parinaud syndrome | (onk) çeşitli göz hareket bozuklukları içeren ve pineal tümörlerde görülen semptom kompleksi | 
| Paris interstitial / intracavitary brachytherapy system | (rt) brakiterapide kullanılan bir dozimetri sistemi | 
| parity | parite, doğum sayısı, doğurganlık durumu | 
| parotid gland cancers/tumors | parotis bezi kanserleri/tümörleri | 
| parotid salivary gland | (anat) parotis bezi, | 
| parotidectomy | (c) parotis bezinin cerrahi operasyonla çıkarılması | 
| parotiditis | parotis bezinin iltihabı | 
| paroxetine | (f) paroksetin; yeni kuşak bir antidepresif ilaç | 
| paroxysm | paroksism; şiddetli ve ani nöbet | 
| paroxysmal | paroksismal; nöbet şeklinde, nöbetler halinde | 
| partial | kısmi | 
| participant | katılımcı | 
| particle | (rt) atom partikülleri ile yapılan tedavi | 
| passive | pasif sigara içiciliği | 
| patella | (anat) diz kapağı | 
| patency | açıklık | 
| patent | babaya ait | 
| Paterson-Parker interstitial brachytherapy system | (rt) brakiterapide doz planlamasında kullanılan bir doz planlama sistemi | 
| pathogen | patojen; hastalık yapıcı | 
| pathologic evaluation | patolojik değerlendirme | 
| pathologic fracture | patolojik kırık | 
| pathologist | patolog | 
| pathology | patoloji | 
| patient | hasta hakları | 
| pattern | patern; örnek, kalıp | 
| Patterson-Brown Kelly syndrome | Patterson-Brown Kelly sendromu | 
| peak | tepe, en yüksek nokta | 
| peau d range | (onk) ileri evre meme kanserinde görülen meme cildinin içeri çekilmesi hali | 
| pectoral | göğüs boşluğuna ait | 
| pectus excavatum | kunduracı göğsü | 
| pediatric | çocuk bakımı veya tedavisine ait, | 
| pediatric cancer | (onk) Pediyatrik Onkoloji Grubu | 
| pediatrican | çocuk hastalıkları uzmanı | 
| pedicle | (anat) sap | 
| Pel-Ebstein fever | Pel- Ebstein ateşi; daha çok lenfomalarda görülen ateş biçimi | 
| pelvic | (c) pelvis içindeki tüm organların cerrahi yolla çıkartılması, | 
| pelvic inflammatory disease | (anat) pelvik lenf bezleri, | 
| pelvic organs | (anat) pelvik organlar, | 
| pelvic radiation therapy/irradiation | (rt) pelvis ışınlaması | 
| pelvis | (anat) pelvis, leğen kemiğinin kapsadığı içbükey boşluk | 
| pemoline | (f) psikostimülan amaçla kullanılan bir ilaç | 
| penectomy | (c) penisin cerrahi olarak çıkartılması | 
| penetrating trauma | delici travma | 
| penicillin | (f) penisilin | 
| penile cancer/carcinoma | penis kanseri | 
| penile intraepithelial neoplasia | (onk, pat) penisin intraepitelyal neoplazisi | 
| pentazocine | (f) pentazosin; bir opoid analogu | 
| pentostatin (2- deoxycofomycin) | (f, onk) adenozin analogu olan bir sitostatik | 
| penumbra | (rt) ışın alanı kenarlarında ışın dozunun azaldığı bölge | 
| peptic ulcer | peptik ülser | 
| peptide cascade | peptid kaskad; polipeptid hormonların metabolizma süreci | 
| percentage depth dose, PDD | (rt) ışının derin dokulardaki dağılım miktarı/oranı | 
| percussion | perküsyon | 
| percutaneous | perkütan; deri yoluyla, | 
| percutaneous transhepatic cholangiography | (r) cilt altı transhepatik kolanjiyografi | 
| performance status | performans durumu; hastanın genel sağlık durumu | 
| perfusion | perfüzyon | 
| peri- | önek; çevresinde | 
| perianal | (anat) anüs cevresi, | 
| periarteritis nodosa | periarteritis nodoza | 
| pericardial disease, radiation-induced | (rt) radyasyon sonucu gelişen perikard hastalıkları | 
| pericardial effusion | perikard efüzyonu, perikard sıvısı, perikard epanşmanı | 
| pericardial tumors | perikart tümörleri | 
| pericardiectomy | (c) perikardiyektomi; perikardın cerrahi yolla çıkarılması | 
| pericardiocentesis | perikardiyosentez | 
| pericardiotomy | (c) perikardiyotomi; kalbi saran zarın kesilmesi | 
| pericarditis | perikardit; kalbi saran zarın iltihabı | 
| pericardium | (anat) perikard; kalp dış zarı | 
| periepiglottic area | (anat) larinksin epiglot çevresi bölgesi | 
| perineum | (anat) perine; tenasül uzuvları ile makat arasındaki kısım | 
| perineural invasion | sinir çevresi tutulumu | 
| periocardiocentesis | kalbi saran zar ile kalp arasında toplanan sıvının boşaltılması | 
| periodic | peryodik; belirli aralıklarla vuku bulan, | 
| periodic acid-Schiff stain | (pat) peryodik asid-Schiff boyası | 
| periodontal disease | diş ve diş eti hastalıkları | 
| periodontics | diş kemik ve diş eti hastalıklarını inceleyen bilim dalı | 
| periosteum | (anat) periyost; kemik dış zarı | 
| peripheral | (anat) periferik sinirler, | 
| peripheral nerve block | (onk, pat) periferik nöroendokrin sinir tümörleri, | 
| peripheral neuropathy | (onk, pat) periferal T-hücreli lenfomalar | 
| perirectal infections | perirektal infeksiyonlar | 
| peristaltic | peristaltik dalgalar | 
| peritoneal | (anat) periton kavitesi, | 
| peritoneal chemotherapy | (onk) periton içine kemoterapötik ilaçların uygulanması ile yapılan tedavi, | 
| peritoneal fluid | (onk) peritondan kaynaklanan habis tümör, | 
| peritoneal papillary serous carcinoma | (onk, pat) peritonda yayılmış papiller seröz karsinom, | 
| peritoneal spread | (onk) periton içi, periton yolu ile yayılım | 
| peritoneoscopy | peritonun endoskopik tetkiki | 
| peritoneovenous shunting | (c) periton ile venöz sistem arasına şant konulması | 
| peritoneum | (anat) periton; karınzarı | 
| peritonitis | peritonit; karınzarı iltihabı | 
| permanent | sürekli, kalıcı | 
| permeability | permeabilite; geçirgenlik | 
| pernicious anemia | pernisyöz anemi | 
| peroxidase stain | (pat) peroksidaz boyası | 
| perspiration | ter, terleme | 
| pessimism | karamsarlık | 
| pessimist | karamsar kimse | 
| pessimistic | karamsar, kötümser | 
| pesticides | böcek ilaçları | 
| Petrosphenoidal syndrome | (onk) Petrosphenoidal sendrom; nazofarinks veya kafa kaidesi tümörlerinde kafa sinirleri felçleriyle kendini gösteren bir sendrom | 
| Peutz-Jeghers syndrome | intestinal papillom ve pigmentasyon ile birlikte olan bir konjenital ve premalign sendrom | 
| Peyronie disease | Peyroni hastalığı | 
| Ph chromosome | (g, onk) Philadelfiya kromozomu; kronik miyelostik lösemide %95 oranında bulunan bir kromozom | 
| phantom | (rt) radyoterapi dozimetrik çalışmalarında insan dokularına benzer yoğunlukta ve şekilde yapılan takliti vücut | 
| pharmacist | eczacı | 
| pharmacokinetics | farmakokinetik; ilaçların vücuttaki metabolizmalarını inceyen bilim dalı | 
| pharmacology | farmakoloji | 
| pharmacy | eczacılık, eczane | 
| pharyngeal | (anat) farinjiyal lenf bezleri, | 
| pharyngeal space | (anat) farinjiyal alan, | 
| pharyngeal wall | (anat) farinjiyal duvar (kas) | 
| pharyngectomy | (c) farinksin cerrahi yolla çıkarılması | 
| pharyngitis | farenjit | 
| pharyngoepiglottic fold | (anat) epiglot ile farinks arasındaki kıvrım | 
| pharyngoscope | yutak muayenesine mahsus alet | 
| pharyngoscopy | farinksin endoskopik tetkiki | 
| pharyngotomy | (c) yutağı yarma ameliyatı | 
| pharynx | (anat) farinks; yutak | 
| phenacetin | (f) fenasetin; eskiden kullanılan bir analjezik (ağrı kesici) | 
| phenomenon | fenomen; olay | 
| phenothiazines | (f) fenotiazinler; bir nöroleptik ilaç grubu | 
| phenotype | fenotip | 
| phenytoin | (f) bir antiepileptik ilaç | 
| pheochromocytoma | (onk, pat) feokromositom; böbreküstü bezinden kaynaklanan bir tümör | 
| Philadelphia chromosome | (g, onk) Philadelfiya kromozomu; kronik miyelostik lösemide %95 oranında bulunan bir kromozom | 
| phimosis | fimozis; sünnet derisinin penis başının çıkışını engelleyecek şekilde daralması | 
| phlebitis | filebit | 
| phlebography | (r) flebografi | 
| phlebotomy | damardan kan alma | 
| phlegm | balgam | 
| phlegmonous | flegmonöz; balgamsı | 
| phobia | fobi | 
| phosphate | (k) fosfat | 
| phosphorus | (k) fosfor | 
| phosphorylation | fosforilasyon | 
| photocoagulation | fotokoagülasyon | 
| photodynamic therapy | ışık kaynağı ile yapılan bir tür tedavi | 
| photoelectric absorption/effect | (rt) x veya gamma ışınlarının doku içindeki absorbsiyonu/ absorbsiyon sırasında oluşan olay | 
| photon | (fiz, rt) foton; elektromanyetik dalga enerji birimi, | 
| photon irradiation | (rt) fotonla ışınlama | 
| phrenic | frenik; diyaframa ait, | 
| phrenic nerve | (anat) frenik sinir, | 
| phrenic nerve palsy | frenik sinir felci | 
| phylaxis | korunma | 
| phylum | filum; kol | 
| physical | fizik rehabilitasyon | 
| physician | doktor-hasta ilişkileri | 
| physiologic | fizyolojik | 
| physiology | fizyoloji | 
| physiotherapy | fizik tedavisi | 
| phytochemicals | bitkisel ilaçlar | 
| pi meson irradiation | (rt) pi-mezonlarla ışınlama | 
| pi meson(s) | (fiz, rt) pi-mezon (lar) ; atom çekirdeğinde bulunan ve tedavide kullanılan subatomik parçacıklar, | 
| pi-mesons | (fiz, rt) pi-mezonlar | 
| piamater | (anat) piyamater; beyin zarlarından biri | 
| pigment | pigman; hayvan veya bitki dokularına renk veren madde | 
| pigmentation, radiation-induced | (rt) radyasyon sonucu gelişen pigmentasyon | 
| pilocarpine | (f) pilokarpin; ağız kuruluğu için kullanılan bir ilaç | 
| pilocytic astrocytoma | (onk, pat) pilositik astrositom; bir çeşit beyin tümörü | 
| pineal | kozalaksı, | 
| pineal gland | (anat) pineal bez, | 
| pineal gland tumors | (onk) pineal bez tümörleri, | 
| pineal region tumors | (onk) pineal bölge tümörleri, | 
| pinealoma | (onk, pat) pineal bezden kaynaklanan bir tümör | 
| pineoblastoma | (onk, pat) pineoblastom; bir pineal bez tümörü | 
| pineocytoma | (onk, pat) pineositoma; bir pineal bez tümörü | 
| pinna | (anat) kulak kepçesi | 
| pipe smoking | pipo içimi | 
| piriform sinus | (anat) hipofarinksin bir bölgesi | 
| piroxicam | (f) piroksikam; steroid yapıda olmayan iltihab giderici ve ağrı kesici bir ilaç | 
| pituitary | hipofiz, | 
| pituitary ablation | (anat) hipofiz çukuru, | 
| pituitary gland | (anat) hipofiz bezi, | 
| pituitary-hypothalamic hormones | hipofiz bezi tümörleri | 
| placenta | (anat) plasenta | 
| placental alkaline phosphatase | plasenta orijinli alkalen fosfataz | 
| planar | düzlemsel | 
| plane | düzlem | 
| planning target volume | (rt) radyoterapide ışınlanan hedef volüm | 
| plant alkaloids | (f) bitkisel alkoloidler | 
| plantar wart | el ve ayak tabanında oluşan siğil | 
| plaque | plak; aterosklerotik plak, | 
| plaque therapy | (rt) bazı göz tümörlerinde plak şeklinde radyoaktif madde ile yapılan tedavi | 
| plasma cell | (onk) plazma hücre diskrazisi; plazma hücre hastalığı, | 
| plasma cell neoplasms/tumors | (onk) plazma hücreli neoplazmalar/tümörler | 
| plasmacytoma | (onk, pat) plazma hücreleri tümör | 
| plasmapheresis | plazmaferez | 
| plasminogen | plazminojen | 
| plaster cast | (rt) hasta immobilizasyonu sağlamak için yapılan kalıp, alçı | 
| plaster of Paris | alçı | 
| plastic | (rt) brakiterapide kullanılan bir teknik, | 
| plastic mask | (rt) radyoterapi set-up da kullanılan plastik maske, | 
| plastic surgery | plato, düz çizgi | 
| platelet | trombosit, | 
| platelet factor | trombosit faktörü, | 
| platelet-derived growth factor | trombosit transfüzyonu | 
| platinum agents | (f, onk) platin içeren ajanlar, | 
| platinum compounds | (f, onk) platin içeren bileşikler | 
| pleomorphic adenoma | (onk, pat) bir çeşit tükürük bezi tümörü | 
| pleomorphic carcinoma, of pancreas | (onk, pat) pankreasın pleomorfik karsinomu | 
| pleomorphic rhabdomyosarcoma | (onk, pat) bir çeşit yumuşak doku sarkomu | 
| pleomorphic xanthoastrocytoma | (onk, pat) bir çeşit sinir sistemi tümörü | 
| plethora | kan fazlalığı | 
| pleura | (anat) plevra; akciğer zarı | 
| pleural effusion/fluid | plevral efüzyon/sıvı | 
| pleural mesothelioma | (onk, pat) plevral mezotelyoma; plevradan kaynaklanan bir tümör | 
| pleurectomy | (c) plevranın cerrahi yolla çıkarılması | 
| pleurisy | plörezi; plevra iltihabı, plöritis | 
| pleuritic | plevradan kaynaklanan ağrı | 
| pleuroperitoneal shunting | (c) plevral efüzyonların tedavisinde kullanılan plevra-periton arası şant | 
| pleuropneumonia | akciğer zarı ve akciğer iltihabı | 
| pleuroscopy | plevranın endoskopik tetkiki | 
| plexus | (anat) sinir ağı | 
| plica | deri katmeri, büklüm | 
| plicamycin (mithracin) | (f, onk) plikamisin; bir akilleyici sitostatik, hiperkalsemi tedavisinde kullanılan bir ajan | 
| pneumococcal vaccine | pnömokok aşısı | 
| pneumocystis carinii infection | pnömosistitis karini infeksiyonu | 
| pneumocytes | pnömositler | 
| pneumoencephalogram | (r) santral sinir sistemi içindeki ventriküllere hava verilerek yapılan görüntüleme | 
| pneumomediastinitis | pnömomediastenit | 
| pneumonectomy | (c) akciğerin cerrahi yolla çıkarılması | 
| pneumonia/ pneumonitis | akciğer iltihabı, zatüre | 
| pneumonitis, radiation-induced | (rt) radyasyon sonucu gelişen akciğer iltihabı | 
| pneumothorax | plevra zarları arasına hava kaçması | 
| point mutations | nokta mutasyonları | 
| polonium | (nt, rt) polonyum; bir radyoaktif madde | 
| poly- | önek; çok | 
| polycyclic aromatic hydrocarbons | (k) polisiklik aromatik hidrokarbonlar | 
| polycystic ovarian syndrome | polikistik over sendromu | 
| polycytemia vera | (onk) polisitemi vera, eritrositlerin çoğaldığı miyeloproliferatif hastalık | 
| polymorphism | (g) iki veya daha fazla alternatif fenotiplerce belirlenen bir popülasyonda herbirinin kaydedilebilir bir hızda birlikte ortaya çıkması | 
| polymorphous | polimorf | 
| polymyositis | polimiyozit | 
| polyoestradiol phosphate | poliestradiol fosfat | 
| polyoma virus | polyoma virüsü | 
| polyp(s) | polip (ler) | 
| polypectomy | (c) polip n çıkarılması | 
| polypeptides | polipeptidler | 
| polypoid carcinoma/tumor | polipoid (polip benzer) karsinom/tümör | 
| polypoid lesions | polipoid lezyonlar | 
| polyposis coli | kalın bağırsaksa birçok polipin bir arada bulunması | 
| pons | (anat) pons, | 
| pons glioma | (onk) pons kaynaklı gliyom | 
| pontine tumors | pons tümörleri | 
| positron | (fiz) pozitron; pozitif yüklü elektron | 
| positron emission tomography, PET | (r) pozitron emisyon tomografisi | 
| post- | önek; sonra | 
| post-mortem | öldükten sonra, otopsi | 
| postcricoid area | (anat) hipofarinksin krikoid arkası bölümü | 
| postcricoid cancer/carcinoma | (onk) gırtlağın krikoid kemiği altı bölgesinden kaynaklanan kanseri | 
| postcricoid web | (anat) beyinin infratentoriyal bölümü | 
| posterolateral | posterolateral; arka-yan | 
| postmastectomy syndrome | memenin cerrahi çıkarılmasından sonra gelişen olaylar ve belirtiler kompleksi | 
| postmenopausal bleeding | menapoz sonrası kanama | 
| postmenopause | postmenopoz; menopoz sonrası | 
| postmenopause | postmenopoz; menopoz sonrası | 
| postnatal | posnatal (bebeğe ilişkin olarak) ; doğum sonrası, doğumdan sonra | 
| postpartum, post partum | doğum sonrası, doğumdan sonra | 
| postprandial | postprandiyal; yemekten sonra | 
| postthoracotomy syndrome | torokotomi sonrası görülen klinik tablo | 
| posttraumatic stress disorder | travma sonrası gelişen stres hastalığı | 
| postural | postüral hipotansiyon | 
| posture | postür; vücudun pozisyonu, durumu | 
| potassium | (k) potasyum | 
| potency | güç, kudret | 
| potent | (onk) tümör hücre sayısının iki katına çıkması için geçen süre, | 
| potentially lethal damage | (onk, rt) öldürme potansiyeli olan hasar | 
| Pott disease | Pott hastalığı; omurga tüberkülozu | 
| precapillary | prekapiller damar; arteriyollerle kapiller damarlar arasındaki kesim | 
| precaution | önceden alınan tedbir | 
| precipitation | bir çözelti içinde bulunan katı parçaçıkların dibe çökmesi olayı, tortu | 
| preclinical | bir hastalığın klinik belirtilerinin ortaya çıkmasından önceki döneme ait | 
| preconditioning | önkoşullanma | 
| precordium | prekordiyum; sol ön hemitoraksta kalbin önüne düşen bölge | 
| precursor | prekürsör; öncü | 
| prediabetes | prediyabet; şekerli diyabete yol açabilecek düşük glukoz toleransı durumu | 
| predictive | öngörü değeri | 
| predictor | prediktör; öngörücü, öngördürücü | 
| predisposition | predispozisyon; yatkınlık, belirli koşulların oluşması durumunda bir hastalığın ortaya çıkmasına yol açan gizli yatkınlık hali | 
| prednisolone | (f) prednizolon, bir kortikosteroid türevi | 
| prednisone | (f) prednizon; bir kortikosteroid türevi | 
| predominant | üstün, hakim | 
| preeclampsia | pre-eklampsi; gebeliğin ikinci yarısında gelişebilen hipertansiyon, ödem ve proteinüri üçlüsünün oluşturduğu klinik tablo | 
| preejection phase | pre-ejeksiyon fazı; ejeksiyon öncesi dönemi | 
| pregnancy | gebelik | 
| pregnanediol | pregnandiyol | 
| pregnant | gebe, hamile | 
| preleukaemia | (onk) lösemi öncesi | 
| premalignant | (pat) malign (habis) gelişme öncesi, | 
| premalignant lesions | premalign lezyonlar | 
| premature | erken vuru, ekstrasistol | 
| premolar | küçük azı dişi | 
| prenatal | prenatal (bebeğe ilişkin olarak) ; doğum öncesi, doğumdan önce | 
| preoperative | (rt) operasyon öncesi uygulanan radyoterapi | 
| prognosis scoring system | prognoz skorlama sistemi | 
| programmed cell death | programlanmış hücre ölümü | 
| progressive | (onk, rt) ilerleyici mültifokal lökoensefalopati (santral sinir sisteminin kemoterapi verilmesinden ve ışınlamasından sonra görülen ensefalopatisi) | 
| prostatic intraepithelial neoplasia, PIN | (onk, pat) prostat kanserinin en erken dönemi | 
| prostatitis, radiation-induced | (rt) radyasyon sonucu gelişen prostat iltihabı | 
| prosthesis | protez; sakat bir yere suni uzuv ilavesi | 
| psoas | (anat) belin iki kasından biri | 
| pyriform fossa carcinoma | (onk) hipofarinksin priform fossa bölgesinden kaynaklanan kanseri | 
| pyriform sinus | (anat) hipofarinksin piriform sinüs bölümü | 
| pyriform sinus cancer | (onk) hipofarinksin piriform sinüsünden gelişen kanser | 
| pyrimidine analogs | (f) pirimidin analogları | 
| pyrophosphate | pirofosfat | 
| pyuria | idrarda cerahat bulunması |