ONKOLOJİ VE RADYOTERAPİ TERİMLER SÖZLÜĞÜ
a b c d e f g h i j k l m n o p q r s t u v w x y z
iatrictıbba ait
ibuprofen(f) bir antiinflamatuar ve analjezik ilaç
icterusikter; sarılık
idiopathysebebi bilinmeyen hastalık
ileostomy(c) ileostomi
ileum(anat) ileum; ince bağırsağın alt yarısı
ileus(anat) ileus
iliac(anat) iliyak lenf bezleri
ilium(anat) kalça kemiği
illhasta
illegalmeşru olmayan, kanuna aykırı
illnesshastalık
im:olumsuzluk önek ,
imaging studies/proceduresgörüntüleme çalışmaları/prosedürleri
immatureOlgunlaşmamış
immobileimmobil; hareketsiz
immobilization devices(rt) immobilizasyon (sabit pozisyon) sağlayan cihazlar
immortalÖlümsüz
immuneimmünite durumu,
immune systemimmün sistem
immunityimmünite; muafiyet, bağışıklık
immunizationaşılama, bağışıklığı artırma
immunoblastimmunoblast hücresi
immunoblastic lymphomas(onk, pat) immünoblastik lenfomalar
immunodeficiciency disordersimmün yetersizliği yapan hastalıklar
immunoelectrophoresis of serumserumun immun elektroforezi
immunoglobulinsimmünglobülinler
immunohistochemistryimmünhistokimya
immunologyimmünoloji
immunoperoxidase staining/ technique(pat) immünperoksidaz boyama/tekniği
immunophenotypingimmün fenotipleme
immunosuppressionimmünsupresyon; immün sistemi baskı altına alan
immunotherapeutic agents(f) immunoterapötik ajanlar
immunotherapyimmünoterapi; bağışıklığı artırıcı tedavi
implant(rt) implant; vücut içine yerleştirilen madde; radyoaktif madde ile doku içi tedavi
implantableyerleştirilebilir, takılabilir
implantation(rt) radyoaktif bir maddenin veya bir cihazın vücuda yerleştirilmesi
importantönemli
impotence/impotencyiktidarsızlık (erkek)
in vitroin vitro; cam tüpte; laboratuarda, canlı dışındaki deney ortamında
in vivoin vivo; yaşayan organizmada
in vivo dosimetry(rt) vücut içi dozimetre çalışması
in-önek; -içinde, -içine
in-:önek; olumsuzluk öneki;
in-vitro cell culture technique(onk) in-vitro hücre kültür tekniği
in-vivo/in-vitro assay(onk) vücut içi/vücut dışı tahlil
incidenceinsidans; sıklık; belirli bir hastalığa ait yeni vakaların ortaya çıkış sıklığı
incision(c) ensizyon
incisional biopsyensizyonal biyopsi
incisor(anat) kesici ön diş
incompetencepulmoner (kapak) yetersizliği
incompetentyetersiz, ehil olmayan
incompleteeksik, noksan
incontinence, urinaryüriner inkontinans; idrar kaçırma
incrementherhangi bir şeyin artış miktarı
incubation periodinkübasyon süresi; kuluçka devri; mikroorganizmanın bedene girmesi ile hastalığın ortaya çıkması arasındaki süre
indexindeks; işaret; ölçülebilir bir değerin diğerine oranı
indolent diseaseağrısız, acısız seyreden hastalık
indolent lymphoma(onk) indolent seyirli lenfoma
indomethacin(f) indometazin
infancysütçocukluğu, sütçocukluğu dönemi, sütçocukluğu çağı
infantsütçocuğu
infantileçocuğa ait
infarctioninfarktüs
infectioninfeksiyon kontrolü
infectiousinfeksiyöz mononükleoz hastalığı
inferiorinferior; alt, aşağı, ikinci derecede
inferior vena cava(anat) vena cava inferior
inferolateralinferolateral; aşağı ve yana doğru konumda
infertilityInfertilite
infiltrationinfiltrasyon; bir hücre veya doku içine onun doğal bir bölümü olmayan madde, hücre veya kanser hücrelerinin girmesi
inflammationinflamasyon; iltihap
inflammatory bowel diseaseiltihabi bağırsak hastalığı
inflammatory carcinoma, breast(onk, pat) memenin inflamatuar karsinomu
influenzagrip hastalığı
informed consenthastayı klinik çalışma içine almadan evvel bilgilendirmek ve kendi rızası ile çalışmaya almak
infra-Koltukaltı
infradiaphragmatic(anat) infradiyafragmatik lenf bezleri
infraorbital nerve(anat) infraorbital sinir
infrared(fiz) enfraruj; kızılötesi ışın
infusioninfüzyon; damara zerk etme
inguinal(anat) kasığa ait,
inguinal lymph node dissection(c) inguinal lenf nodu disseksiyonu,
inguinal lymph node irradiation(rt) inguinal lenf nodu ışınlaması
inguinal lymph nodes(anat) inguinal lenf nodları,
inhalationsolukla içeriye çekme, teneffüs
inheritance(g) kalıtım
inhibitory factorsinhibisyon (tutucu, engelleyici) yapan faktörler
injectionEnjeksiyon
inoperableinoperabl; ameliyat edilmesi mümkün olmayan
inpatienthastanede yatan hasta
insoluble(k) erimez, çözülmez
insomniaUykusuzluk
inspiriuminspiryum; nefes alma
instituteEnstitü
insufficiencytriküspid yetersizliği
insufficientyetersiz
insufficientyetersiz, yeterli olmayan
insulininsüline benzer büyüme faktörü
insulinoma(onk, pat) insülinom; insülin salgılayan bir tümör
insurancesağlık sigortası
intactbozulmamış, dokunulmamış, salim
intakeiçeriye alınan şey, giriş
intellectual functionintellektüel fonksiyonlar
intensive care unityoğun bakım ünitesi
inter-önek; -arası; -arasında
interaction(f, k) etkileşim; .
intercellularHücrelerarası
intercostalkaburga kemikleri arasında olan
interferon(f, onk) interferon; bağışıklık sistemi cevabını artıran bir madde (ilaç)
interiorinterior, iç
interleukin(f) interlökin; bağışıklık sistemi cevabını artıran bir madde
intermediateiki şey arasında bulunan, ara -;
intermediate densityara yoğunluklu lipoprotein
intermittentaralıklarla meydana gelen
intermittent feverbelirli aralıklarla meydana gelen ateş
intermuralduvarlar arasında olan
internal mammary artery, IMA(anat) internal mamariyal arter; iç meme arteri
internal mammary lymph nodes(anat) internal mamariyal lenf nodları
internal medicineiç hastalıkları
interruptionara, fasıla
interstitial brachytherapy(rt) doku arasına uygulanan brakiterapi,
interstitial cell tumor of testis(onk, pat) testisin intersitisyel hücreli tümörü,
interstitial implant(rt) doku arası implantı,
interstitial pneumonitisintersitisyel pnömoni
intestinalbağırsağa ait,
intestinal anastomosis(c) bağırsaklar arası anostomoz,
intestinal injury(anat) bağırsak mukozası,
intestinal obstruction(onk, pat) bağırsağın T-hücreli lenfoması,
intestinal tumors/cancersbağırsak tümörleri/kanserleri
intestine(anat) bağırsak,
intra-önek; - içinde
intraabdominal tumorsbatıniçi tümörleri
intraarterialbatıniçi infeksiyonları
intracartilaginous ossificationkıkırdak içinin kemikleşmesi
intracavitary implants(rt) kaviteli organlar içine uygulanan implantlar
intracranialintrakranyal tümörler
intractableInatcı
intracutanederiiçi, deri içine
intraductal carcinoma of breast(onk, pat) memenin intraduktal karsinomu
intrauterine radium therapy(rt) rahim içine radyum tüpleri konularak yapılan tedavi
intravaginal implant(rt) vajina içine uygulanan implant
intravenous pyelography(r) intravenöz piyelografi
intravenous, IVintravenöz; damariçi, ven içine, IV
intraventricularventrikül içi (beyin)
intravesical therapymesane içi tedavisi
intrinsicIntrinsik
inverted papillom/inverting papilloma(onk, pat) içedönmüş papillom
investigational new drugsaraştırılan yeni ilaçlar
involvementTutulum
iodine(k) iyot,
iodine deficiencyiyot eksikliği
iodine-131(nt, rt) I-131 radyoaktif iyod,
iododeoxyuridine, IudR(f) bir radyosensitizer ajan (ilaç)
ioidine-125(nt, rt) I-125 radyoaktif iyod,
ionization(rt) iyonizasyon çemberi,
ionizing radiation(rt) iyonizan radyasyon
ionizing radiationsiyonizasyon yapan radyasyon
iridectomy(c) iridektomi; iris n (göz) cerrahi yolla çıkarılması
iridium-192(nt, rt) radyoaktif iridyum
iridium-192 brachytherapy(nt, rt) radyoaktif iridyum ile yapılan brakiterapi
iridium-192 implant(nt, rt) radyoaktif iridyum implantı
iris(anat) iris tabakası,
iris melanomairis melanomu
iron deficiency anemiademir eksikliği anemisi
irradiate(rt) ışınlanmış kan
irradiationIşınlama
irreversibleirreverzibl; geri dönüşü bulunmayan
irritationIritasyon
ischemiaiskemi; dokunun yeterince kan alamaması durumu
ischemiciskemik kalp hastalığı, İKH